Ömrünü tahmin edebilir miyiz? — SÖZ KONUSU BLOG

Bir yolu olmasını ne kadar istesek de, yaşlanmayı yavaşlatamayacağımızı hepimiz biliyoruz. Sağlığımızı kontrol etmek için rutin olarak doktora gideriz, tüm tanıdık testleri yaparız – kan basıncı, sıcaklık, tartıya çıkma, derin nefes alıp verme. Bu testlerin hepsi çok önemli, ancak yakından bakarsak, vücudumuz bize ne kadar sağlıklı olduğumuzu ve olmaya devam edeceğimizi gösteren çok daha basit göstergeler sağlıyor.

Daha önce düşünmemiş olabileceğiniz üç faktör hakkında daha fazla bilgi edinmek için okumaya devam edin: kavrama gücü, denge ve sinir sağlığı.

Kavrama gücü

Kavrama gücü nedir?

Basitçe söylemek gerekirse, kavrama gücü, elleriniz ve kollarınızdaki kaslar tarafından üretilen kuvveti veya gerilimi ölçer.

Kavrama gücü nasıl ölçülür?

El dinamometresi adı verilen ve aşağıda resmi görülen bir araç, kavrama gücünü nicel olarak ölçmenin en doğru yoludur. Bu aletin farklı versiyonları vardır, ancak tüm tipler temel olarak sıkıştırma kuvvetinizi pound veya kilogram cinsinden ölçer.

Kavrama gücü bize sağlığımız hakkında ne söylüyor?

Ellerimizi kullanarak kaç tane günlük iş yaptığımızı bir düşünün – muhtemelen sayılamayacak kadar çok. Görünüşe göre ellerimiz, hem ince hem de güçlü motor hareketler üretebildikleri için yaşlandıkça genel sağlığı ölçmek için en iyi örneklerden biri. Fakat ellerimiz, vücudumuzun içinde olup bitenler hakkında bize tam olarak ne söyleyebilir?

Kalplerimizin bizi iyi hissetmemizi sağlayan çok sayıda vücut sürecini etkilediğini bildiğimizden, birçok kişi kalp fonksiyonlarını takip etmek için akıllı saatler veya tansiyon manşetleri kullanır. Ellerimizin bize kalbimiz hakkında bilgi vermesi pek olası görünmüyor, ancak bunun tersi doğru. Aslında, uluslararası İleriye Yönelik Kentsel ve Kırsal Epidemiyolojik (PURE) Çalışmasının bir alt bölümü, kavrama gücünün kardiyovasküler sağlıkla yüksek oranda ilişkili olduğunu göstermiştir ve bunu ölçmenin, potansiyel olarak tehlikeli durumlar için risk hakkında bilgi edinmenin ucuz ve hızlı bir yolu olduğu ortaya çıkmıştır. kalp sorunları. 140.000’den fazla katılımcıda kavrama gücünü ölçen çalışma, kavrama gücünün bu durumda sistolik kan basıncından istatistiksel olarak tüm nedenlere ve kardiyovasküler mortaliteye ilişkin daha iyi bir tahmin edici olduğunu bile buldu.

Kavrama kuvveti sadece fiziksel sağlığı etkilemekle kalmaz, aynı zamanda yetişkinlerde zihinsel sağlıkla da güçlü bağları vardır. Birleşik Krallık’ta çok büyük bir örneklem üzerinde yürütülen araştırma (40-69 yaşları arasında 500.000’den fazla kişi), kavrama gücünün görsel ve sayısal hafızanın yanı sıra reaksiyon süresiyle yüksek oranda ilişkili olduğuna dair ön bulguları tanımlamıştır. Bu ilişkiyi kolaylaştıran belirli mekanizmaları belirlemek için daha fazla çalışma yapılması gerekecek olsa da, bu araştırma, daha iyi kavrama gücü ile daha iyi biliş arasında bağlantı kuran tutarlı sonuçları ilk görenlerden bazılarıdır. Kavrama gücünün zayıflaması genellikle beyin de dahil olmak üzere vücudun diğer bölgelerindeki kas kaybının göstergesi olduğundan, düzenli testler potansiyel olarak hekimlerin bilişsel gerilemeyi daha erken tespit edip tedavi etmesine olanak sağlayabilir.

Kavrama gücümü nasıl geliştirebilirim?

Can sıkıcı bir kavanozu açmak veya bir yolculukta mümkün olduğu kadar çok market poşeti taşımak gibi görevlerin güçlü bir tutuşla daha kolay hale geldiğine şüphe yok! Bu konuda çalışmak istiyorsanız, muhtemelen evde zaten bulunan kitaplar, tenis topu veya şarap şişesi gibi nesnelerle evde veya işte yapabileceğiniz egzersizler var. Women’s Health, kavrama gücünüzü geliştirmek için birçok kolay egzersiz örneğine sahiptir.

Denge

denge nedir?

Denge, çevremizde hareket ederken fiziksel kararlılığımızı ve kararlılığımızı ifade eder.

Denge nasıl ölçülür?

Bakiyenizi test etmek oldukça kolaydır – zaten iyi bir dengeye sahip olup olmadığınıza dair bazı göstergelere sahip olabilirsiniz. Değilse, evde dengenizi test etmek için birkaç basit şeyi deneyebilirsiniz.

• Ayağa kalkın ve kollarınız tam önünüzde olacak şekilde öne uzanın; dengenizi kaybetmeden yaklaşık 25 cm veya 10 inç uzanabilmelisiniz.
• Tek ayak üzerinde durun – sallanmadan ortalama 10-30 saniye dayanabilmelisiniz

Denge bize sağlığımız hakkında ne söyleyebilir?

Son zamanlarda İngiliz Spor Tıbbı Dergisi’nde yayınlanan bir araştırma, Brezilyalı araştırmacılardan oluşan bir ekibin 10 saniyelik bir denge testinin insanların ne kadar yaşayacağıyla bağlantılı olduğunu iddia eden bir çalışma yayınlamasıyla manşetlere taşındı. Bu nasıl mümkün olabilir? Basitçe söylemek gerekirse, yaşlandıkça, fiziksel sağlığımızın aerobik kapasite ve esneklik gibi yönleri daha erken azalma eğilimi gösterirken, denge genellikle 60’lı yaşlarımıza kadar sabit kalır ve bu da onu genel sağlığın güçlü bir göstergesi yapar. CLINIMEX Egzersiz Çalışması, 51-75 yaşları arasındaki tamamen mobil yaklaşık 1.700 katılımcıdan her biri 3 kez 10 saniyelik denge testini yapmalarını istedi. Analizleri, testi geçemeyen katılımcıların %20’sinin sağlık durumunun meslektaşlarına göre daha kötü olduğunu ortaya çıkardı. Başarısız olan katılımcılar, obezite, kardiyovasküler hastalık ve Tip 2 diyabet gibi sorunlarla daha çok mücadele etme eğilimindeydiler. Veriler, denge testinde başarısız olanların önümüzdeki 10 yıl içinde ölme olasılığının testi geçenlere göre neredeyse iki kat daha fazla olduğunu ortaya koydu. Bu çarpıcı sonuçların manşetlere konu olması şaşırtıcı değil.

Ayrıca New Jersey, Palisades Park’ta bulunan Denge ve Baş Dönmesi Merkezi’nin CEO’su Dr. Galina Shenfeld ile dengenin genel sağlıkla bağlantısı hakkında konuştuk. Bize, pek çok insanın dengedeki düşüşü ve buna bağlı düşmeleri yaşlanmanın kaçınılmaz bir parçası olarak kabul etmesine rağmen, aslında “Düşmek yaşlanmanın bir parçası değildir. Periferik nöropati, bradikardi, düşük tansiyon denge kaybı ve düşmeler veya BPPV (Benign Pozisyonel Paroksismal Vertigo) gibi tedavi edilebilir durumlar denge kaybına ve düşmelere katkıda bulunabilir. Herhangi bir yeni semptom fark ederseniz, değerlendirilmek üzere bir uzmana gitmenizi önerir.

Dengemi nasıl geliştirebilirim?

Geliştirilmiş denge genellikle artan güçle ilgilidir. Harvard Tıp Okulu bize yürüme, bisiklete binme veya merdiven çıkma gibi yaygın aktivitelerin vücudun alt kısmındaki kasları güçlendirerek dengenize yardımcı olabileceğini söylüyor. Daha hedefli bir rejim arıyorsanız, yoga veya Tai Chi’yi deneyebilirsiniz. Bu tür egzersizler vücudunuza daha az yük bindirir; hepsi uzun vadede dengenize yardımcı olacak esneme, kademeli ağırlık değişimleri ve nefes çalışması içerir.

Dr. Shenfield ve ekibi hastalarını tedavi ederken genellikle Vestibüler Rehabilitasyon Tedavisi (VRT) olarak bilinen bir teknik kullanır. VRT’yi “dengeyi iyileştirmek veya yeniden sağlamak, bulanık görme ve baş dönmesi şikayetlerini en aza indirmek ve düşme riskini azaltmak için tasarlanmış kolay bir egzersiz seti” olarak tanımlıyor. VRT, her bireyin ihtiyaçlarına göre özelleştirilir ve bir dizi vestibüler bozukluğun olumsuz etkilerini iyileştirmeye yardımcı olabilir.

Sinir Sağlığı

Sinir sağlığı nasıl değerlendirilir?

Sinir sağlığınızı anlamak ve ölçmek, kavrama gücü ve dengede olduğu kadar basit değildir. Periferik sinirleriniz, dokunma, sıcaklık veya renk gibi şekillerdeki uyaranlara yanıt vermekten ve bu bilgiyi beyninize iletmekten sorumludur. Evde testler sınırlı olsa da, artık belirli Withings akıllı ölçeklerinden genel sağlığınızın bir anlık görüntüsünü alabilirsiniz. Withings Body Comp ve Body Scan akıllı tartıları, bu tepkiyi ayaklarınızın altında bulunan ter bezleri aracılığıyla ölçmeyi ve bir Elektrodermal Aktivite Puanı veya EDA üretmeyi mümkün kılan bir teknoloji içerir. Sinirleriniz son derece önemlidir ve ne arayacağınızı biliyorsanız potansiyel sinir hasarını tespit edebilirsiniz. Bu nedenle, EDA’nızı izlemek ve vücudunuzun herhangi bir yerinde, ancak daha çok ellerinizde/ayaklarınızda başlayan karıncalanma, halsizlik veya genel ağrı semptomlarını izlemek isteyebilirsiniz.

Sinir sağlığı ve yaşlanma birbirini nasıl etkiler?

Yaşlandıkça sinir sistemimizin işlevi azalır. Beynimizde çalışan nöronların (sinir hücrelerinin) miktarı zamanla azalmaya başlar. Beyin, kalan hücreler arasında yeni bağlantılar oluşturarak ve yeni hücrelerin üretimine gerçekten ihtiyaç duyan alanlarda – tipik olarak hafızayı ve hareketi yönlendiren alanlarda – odaklanarak bu kaybı telafi etmeye çalışır. Harvard Tıp Fakültesi’nde tamamlanan son araştırma, beynimizdeki sinirsel aktivitenin uzun ömürlülüğü etkileyebileceğine dair ilk kanıtı sunuyor. Fareleri, solucanları ve insanları inceleyen çalışma, uygun bir şekilde “REST” olarak adlandırılan belirli bir proteinin beyindeki aşırı aktiviteyi baskılayabildiği ve aslında yaşam süresini uzatabildiği sonucuna vardı. Beyindeki bu uyarım, bir dizi faktöre bağlı olarak gerçekleşebilir ve bilim adamları hala bunun daha karmaşık işlevlerle nasıl ilişkili olduğunu keşfediyorlar.

Sinir sağlığımı nasıl iyileştirebilirim?

İyi haber şu ki, sinir sistemi işlevimizi koruma çabasında beynimize gerçekten yardımcı olabiliriz! Kavrama gücü ve denge gibi, düzenli egzersiz de sinir hücrelerinin ölümünü azaltmaya yardımcı olabilir. Yaşlandıkça beyne giden kan akışı azalabileceğinden, diyet ve aktivite seçenekleriyle kardiyovasküler sağlığınıza dikkat etmek de çok önemlidir. Genel yaşam tarzı açısından, sinir sistemi işlevinizi korumak ve yaşlanmayı “yavaşlatmak” için bazı ipuçları şunlardır: güneş ışığına çıkın, iyi uyuduğunuzdan emin olun ve yediğiniz gıdaların kalitesine/türlerine dikkat etmeye çalışın. . Sevdiğiniz şeyleri yapmakla ve yeni şeyler denemekle zihninizi meşgul ettiğinizden emin olun. Yine de tüm söylenenlere rağmen, meşgul olmak harika ama molalar da bir o kadar hayati. Sakin ve dikkatli olma pratiği yaparak ve en önemlisi, her zaman vücudunuzu dinleyerek bu aşırı heyecanlı nöronları sakinleştirebilirsiniz.

Bu nedenle, uzun ömürle ilişkili gibi görünen bu üç sağlık parametresini tanımaktan keyif aldığınızı umarız. İyi haber şu ki, ölçümlerinizi daha iyi anlamak ve geliştirmek için hemen şimdi atabileceğiniz adımlar var, böylece daha uzun ve daha mutlu bir hayatın tadını çıkarabilirsiniz.